Bir gazete haberinde Hrant’ın Fransa’da katıldığı bir konferanstan yaka paça dışarı atıldığını okumuştum.
Hem de Ermeniler tarafından.
Çünkü Hrant konuşmacı olarak katıldığı o konferansta soykırımcıların pek de hoşlanmayacağı şeyler söylemişti. Alışılmadık,
Ermenilerin işine yaramayacak şeyler…
Bu fikirlerinden dolayı Hrant Dink’in bir ara Ermenistan’a girişi de yasaklanmıştı.
Soykırımın Ermenilerden çok, başka devletlere yaradığını savunan bir Ermeni Ermenistan için elbette ki tehlike sayılırdı.
Anadolu’daki Ermenistan ile Kürdistan sınırlarını hemen hemen aynı çizenler için daha büyük bir tehlike sayılırdı.
Yüz yıllardır verdikleri emek boşa mı gidecekti?
Bu tehlike var olduğu müddetçe tehlikeydi . O zaman…Bence Hrant’ın hikâyesi buydu.
Aslında birçok Ermeni de Hrant gibi düşünüyordu.
Sadece Hrant onların en cesuru olduğu için en erken öleni olmuştu.
Hrant Dink ölmeden önce son röportajlarından birini Aydoğan Vatandaş’a yapmıştı.
Hırant Dink Aydoğan Vatandaş'la yaptığı röportajda:
"Osmanlı dönemindeki Ermeni Tehciri olaylarının, ittihatçı Sabataist yöneticilerce hazırlandığını ve bugün de Siyonist Yahudi Lobilerince Türkiye'ye karşı kışkırtıldığını" belgeleriyle yazacağını açıklamıştı.
Aydoğan Vatandaş bu röportajın tamamını "Asala Operasyonları aslında ne oldu" adlı kitabında yayınladı.
Bu röportajda Hrant’ın ağzından önemli bir bilgi daha verilmişti.
“Ermenilere uygulanan tehcirin arkasında Saray döner sermayesine hâkim olmaya çalışanların olduğunu söylemiş ve Ermeniler ile Yahudiler arasındaki ekonomik çekişmeye dikkat çekmişti”.
Hrant’ın savunduğu fikirlerden birisi de şuydu;
Ermeni nüfusu öyle sanıldığı gibi dünyanın dört bir yanına yayılacak kadar çok değildi.
Bununla şunu demek istiyordu;
Ermeniler, soy kırım iddialarına ilişkin uluslar arası etkili kampanyalar yürütebilecek,
Çeşitli ülkelerin meclislerinde kararlar, yasalar çıkarttırabilecek güce kesinlikle sahip değillerdi.
Görüyorsunuz işte; Hrant sıradan bir Ermeni değildi.
Birçok Ermeniden daha fazla şey bildiği için ve Ermeni meselesinde egemen güçleri de suçladığı için susturulmuştu.
Aslına bakarsanız birçok Ermeni aydının görüşleri de bu yöndeydi.
Ermeni şair Gabudikyan 2006 yılında Milliyet gazetesine vermiş olduğu röportajda Hrant’ın söylediklerine yakın şeyler söylemişti.
"Talat Paşa, Yahudi’ydi.
Türklerle Ermenilerin arasını bozdular.
Türkler soykırım yapmazlardı.
Ama Jöntürklerin hepsi Yahudi idi."
Ermeni cemaatinin Newyork’daki lideri Vahan Cardashian da Ermenilere yapılan kırımdan Türkleri değil, Yahudileri (Dönmeleri) sorumlu tutmuştu.
Yani;
Birçok Ermeni, bir çok şeyin farkındaydı.
Anadolu’da kendilerine Ermenistan olarak belirtilen haritanın aslında Yahudilerin Tevratsal toprağı olduğunu biliyorlardı.
Son söz;
Onlar gerçekleri, Mossad da gerçekleri bilenleri tanıyordu.